15 Mayıs 2016 Pazar

THE BODY SHOP HONEY BRONZER (LIGHT MATTE)

Gönderen makeupstory zaman: 22:52 2 yorum
Herkese merhaba,
(For English scroll down)
Artık uzun bir aradan sonra vs. gibi açıklamalar yapmıyorum, çünkü ben düzenli bir blogger değilim. Canım istedikçe yazıyorum. Ne kadar sürekli düzenli yazı girme kararı alsam da, fark ettiğiniz üzere hep lafta kalıyor. Okul, ders, staj ve en önemlisi de zamanın çok çabuk geçmesi sebebiyle düzenli olamadım. Sonum ne olacak merak ediyorum? :)





Ürünümüze dönersek bugün ki yazımız almak istediğim ama nedense sürekli kasadan döndüğüm The Body Shop Honey Bronzer hakkında. The Body Shop'un indirime girdiğini görünce öylesine bakmaya girmiştim. Kasanın yanında bir sepette bronzer 24.90tl yazıyordu. Atlamadım desem yalan olur.






53 lirayken alacağım bronzer nihayet indirime girmişti. 
Unutmadan bu bronzerı Youtube'dan da takip ettiğim Essie Button'ın önerisiyle aldım. Kendisi harika bir blogger.
İlk olarak şunu söylemem gerekir ki, günlük kullanım için bronzer arıyorsanız mutlaka alın. Ancak kontör yapmak istiyorsanız, bu o ürün değil. Bu ürünle yüzünüze güneş değmiş bir görünüm
verebilirsiniz.



Bu bronzer tamamen mat değil. İçerisinde yüzde farkedilmeyen bir ışıltı var. Bence tamamen mat bronzerlar iyi uygulanmadığında çamur gibi durabiliyor. Honey Bronzer ise fırçaya yoğun gelmemesi hem de bu ışıltı sayesinde homojen bir görüntü oluşturuyor. Ayrıca bu çamur gibi görüntü genelde açık tenlilerde olur, sebebi de turuncu alt tondur. Honey Bronzer turuncu alt tonlu olmadığından rahatlıkla kullanabilirsiniz.






Üzerinde çok tatlı bir petek deseni var. Aynalı olması da kullanım açısından iyi. Ancak benimkisi eski ambalajlı olanı, yeni ambalajlar kesinlikle daha şık.



Bu bronzerın bildiğim kadarıyla toplamda 3 tonu mevcut. Bende en açık rengi olan light matte var.

Sonuç olarak açık tenli iseniz ve bir türlü günlük kullanılması gereken bronzerı bulamadıysanız, bir de Honey Bronzerı denemelisiniz.


Not: Yerel Adil Ticaret ürünü bal, balmumu ve marula yağı içerir. 

Not 2: Ben far olarak da kullanıyorum.O şekilde de mükemmel:)

Başka bir yazı da görüşmek üzere.....

------------------------------------------------------------


Hi everybody,

Today I'll be reviewing my new favorite daily bronzer. I had heard a lot of things about this bronzer. Also Youtuber and blogger Essie Button loves it. I bought on The Body Shop summer sale.

It is super bronzer for pale skin. Because it doesn't have orangey under-tone.So it looks so natural on pale skin.

Honey Bronzer is not pure matte bronzer. I think  it has tiny shimmer. But you don't see this shimmer on your skin.

The other thing about this bronzer ıt blends really well. It certainly doesn't look like muddy at all.The pigmentation of bronzer is buildable to your liking.So don't worry about cakey look and apply too much bronzer.

Finally, I absolutely love this bronzer.I highly recommend this product.I like to take my Real Techniques 'Blush Brush', and just apply it to the high points of my face(cheekbones, forehead, temples). Sometimes I prefer use like an eye shadow.It gives definition your eyes.

I hope you like it.Have a good day...








14 Mayıs 2016 Cumartesi

Değişim...

Gönderen makeupstory zaman: 18:36 0 yorum

Blog adresimin şifresini unutacak kadar uzun bir süredir yazmıyorum. Neden yazmıyorum bende bilmiyorum. Ama tuhaf bir şekilde biten ürünlerimi biriktirmeye devam ediyorum. Elbet bir gün yazarım diye...

Neyse buraya geri dönmemin bir sebebi var. "Bir yazı okudum.Hayatım değişti!" diyeceğim ama durum için çok abartılı olacak. Aynebilim belki duymuşsunuzdur, Kamboçya'da aşevi açan bir kadın, bir süper kahraman... Hikayesi beni çok etkiledi. Bir anda yaptıkları hakkında her şeyi öğrenmek istedim. 

Tüm rahat yaşantısını bırakarak, çocukların yüzünü güldürmek ve insanların hayatında kalıcı izler bırakmak adına Kamboçya'ya gitmiş. Kamboçya'daki aşevi ve Aynebilim hakkındakiler için aynsoupkitchen.com adresine bakabilirsiniz. Hatta buradan köydeki çocuklara dondurma bile ısmarlayabilirsiniz :),

Bonus olarak hayatımda okuduğum en maceralı yolculuk yazısını sizde okumak isterseniz  şu linke tıklayabilirsiniz.

Neyse gelelim konumuza. Bu ilginç hikaye ve projeyi okuyunca ister istemez hayatınızı bir sorguluyorsunuz. Bir makyaj blogu açacak kadar (her ne kadar yazmasam da) makyaj malzemem var. Bazı yerlerde stokçu zihniyet içerisine girdiğimi bile itiraf edeyim. Hayır yani ne olacak? O dudak ürünü bir daha bulunmasa ne olacak? Banyodaki malzemelerime şöyle bir baktım. İnsanlar 5 dolarla hayatta kalmaya çalışırken, aynı tondaki 3 rujuma öylece baktım. GEREK YOK! 

Makyaj yapmaya üniversitede başlamış bir insan olarak, sanırım içimdeki canavar bir anda ortaya çıktı. Hakkında iyi şeyler duyduğum veya gördüğüm her ürünü almak istedim ve aldım. Bunları bir yerde kendimize itiraf etmemiz gerekiyor. Sonra fark ettim ki, ben zaten sürekli aynı ürünler etrafında dönüyorum. Şuanda iş yaşamına başlamış bir insan olarak da takdir edeceğiniz üzere yapacağım makyaj sınırlı. Neden vardı onca ürün? Bu soru uzun zamandır aklımdaydı zaten. Hatta project pan olayına bile girdim. Uzun süredir birkaç kaçamak dışında sadece biten veya ihtiyacım olan ürünleri alıyorum. İhtiyacım kısmını da uzun uzun sorguluyorum. Bu sorgulamalar sayesinde kasanın yanından dönmüşlüğüm vardır. İyi ki de döndüm. 

Hayatta paranın harcanabileceği daha güzel yerler var, kesinlikle var. O zaman neden birbiriyle tamamıyla aynı renkten 3 rujum olsun ki? Ya da bir sürü pudra neden dolapta beni beklesinler? 

Aynebilim'in yaptıklarını da düşününce bu stokçu zihniyeti tamamen bırakmaya karar verdim. Hayat bu, aynı ürünü bir daha bulsak ne olur, bulamazsak ne olur? Yapacak, yaşanacak daha güzel şeyler var! Tabi sizi mutlu eden buysa tam olarak bunu yapmaya da devam edebilirsiniz. Mesela beni mutlu eden bir diğer şeyde kalem, kitap ve kırtasiye malzemeleridir. Baktım orada da abartıyorum, bir süredir onları da almıyorum. En iyisini yapıyorum bence. Daha az eşyayla, daha az yük sistemini istiyorum hayatımda. 

Bu alım çılgınlığına ilişkin şuan adını unuttuğum bir kitap var, onu da okumak istiyorum. Sizi mutlu eden şeyleri yapın tabiki. Sonuçta hayat bir kere yaşanıyor. Ama bunları yaparken de kendinize yük yüklemeyin. 

Ben bundan sonra bu küçük sınırlamayla birikecek paramı, uzun zamandır hayalini kurduğum kimsesiz çocukları ziyaret etme projemi gerçekleştirmeye ve gezip görmeye harcayacağım.Bunu da buraya yazdım ki, olur da bu duygularımı unutursam, okuduğumda tekrar hatılayabileyim. Başka bir yazıda görüşmek üzere. Süre vermiyorum zira ne zaman döndüm desem yalan oluyor :)

Sevgilerimle, Öykü

 

MAKE-UP STORY Copyright © 2012 Design by Antonia Sundrani Vinte e poucos